GÖZLERİMİZ
e.min 1.bölüm alıntıdır
e.min 1.bölüm alıntıdır
“... gözleri güneşten mi kamaşmış, kısılmış... yoksa Asi’nin saçlarındaki yansımasından mı, Demir’in”(5) ... hesap soruyor... “Hemen işe koyulmuşsunuz!”... öyle oldu... Ardından geliyor... öğrenecek illaki ya... “İyi misiniz peki”... Aslan Sesleniyor... “Asi... babam bekliyor... gidiyoruz”... Baş hiç kımıldamıyor, inatla Asi’ye doğru... gözler oynuyor sadece... takip ediyor o avludan çıkana kadar olduğu yerde... Çok üzerinde duracağız Demir’in bakışlarının ama bu bakışlar gibisi olmayacak bir daha... Güneşin okşayabildiği yanı gözlerinin kadife kahve... uysal, yumuşacık... kaşlarının gölgelediği yerler ise sert, gece karanlık... aslında boşuna yoruyormuş dudaklarını... asıl gözleri sayıklıyormuş usulcacık...
usayken alıntıdır
GÖZLERİMİZ
Gözlerimiz
şeffaf
temiz
damlalardır.
Her damlada
demire can veren dehamızın
bir küçücük
zerresi vardır..
şeffaf
temiz
damlalardır.
Her damlada
demire can veren dehamızın
bir küçücük
zerresi vardır..
Şeffaf
temiz
damlalarıyla gözlerimiz
bir umman içinde o kadar birleşti ki,
kaynıyan suda buzu
nasıl eritirsiniz,
işte biz de
birbirimizde
öyle kaybolduk.
Yükseldi gözlerimizin şaheseri
demire can veren dehayı bulduk.
temiz
damlalarıyla gözlerimiz
bir umman içinde o kadar birleşti ki,
kaynıyan suda buzu
nasıl eritirsiniz,
işte biz de
birbirimizde
öyle kaybolduk.
Yükseldi gözlerimizin şaheseri
demire can veren dehayı bulduk.
Şeffaf
temiz
damlalarıyla gözlerimiz,
bir umman içinde birleşmeseydi eğer,
her zerre
dağılsaydı başka bir yere,
dinamolarla türbinleri çiftleştirerek,
çelik dağları suda kof bir kelek gibi döndüremezdik..
Ve gözlerimizi yakan
gecenin ateşini
şamasız kibrit gibi söndüremezdik
temiz
damlalarıyla gözlerimiz,
bir umman içinde birleşmeseydi eğer,
her zerre
dağılsaydı başka bir yere,
dinamolarla türbinleri çiftleştirerek,
çelik dağları suda kof bir kelek gibi döndüremezdik..
Ve gözlerimizi yakan
gecenin ateşini
şamasız kibrit gibi söndüremezdik
Nazım Hikmet