21 Temmuz 2011 Perşembe

ALIŞMA BANA

e.min 2.bölüm alıntıdır.

-Aşk diye bir şey yoktur Kerim... kafamızda yarattığımız bir şey aşk..

Bütün insanlık yanılıyor... doğru bilen bir tek Demir... Meydan okuyor dostuna... itirazı var Kerim’in buna...
-Pekiiii... Herşeyin sırası var. Gün gelecek sende aşka yenileceksin Demir. Bunca zaman da direndiğin için mağlubiyetin çok ağır olacak. O zaman yardım istersen ben yokum.

Demir tecrubeli vücudunun tepkilerinde... tenlerin kimyasının nasıl işlediğinde... biliyor...‘istemek’ ne... gerçi korkutuyor böylesine istemek, kontrolsüzce istemek Demir’i de... Asi tecrubesiz ama ne çocuk ne de cahil... ‘istiyor’ o da bu adamı... bu istek siliyor gözlerinden sabahın hayal kırıklığını... Düşünsellik yok artık Asi’nin bu anında... Demir’in beklediği ‘merhaba’nın fersah fersah uzağında, onu soluksuz bırakan bir yosun sarmalında... hazırlıksız yakalıyor ve okşayıveriyor gözleriyle bu adamı... öylesine istiyor bu adamı... Bakmanın çok ötesinde... bir dokunmuşluk... neredeyse tenleri temas etmişçesine bir yoğunluk... birkaç saniyelik karışmışlıkta... ikisi de artık birbirinin farkında... biliyorlar... birbirlerini istiyorlar. Demir, o karışmışlığa ilave edebiliyor bir ‘merhaba’... ama Asi kaçıyor başını eğip... cesurca soluksuz bıraktığı bu adama bir saniye daha bakamaz bu utanmışlıkla. Demir alışık şehir hayatından böyle oyunlara... Ya bu utanmışlığa!.. Bu farklı işte... onu utandırmış olduğunu farketmek mutlu ediyor Demir’i... ürpertiyor tekrar tenini sanki yanındaymışçasına... bir kez daha o sarmala yakalanmışçasına...


Asi kendini Demir’den, gözlerini dudaklarından kaçırırken o adamın gecelerine bir hatıra bırakıyor ardından... Yosun gözleri ateşe veren dokunuşların hayalini kuracak Demir... artık hiç bir şey göremeyecek olana değin o ateşte... temaslarının o ateşi körükleyişini izleyecek... istisnasız, her seferinde... kendine ne olduğunu anlamadan... bana neler oluyor dese bile... cevap bulamadan...


 ALIŞMA BANA


Alışma bana, ne yapacagım belli olmaz,
Bugün varım, yarın birden yok olurum...
Dokunma bana, kapanmamış yaralarla doluyum,
Canımı acıtma bir yara da sen açma...
Sevme beni, yogun duygularımda kaybolursun, tutuştururum...
İsteme beni, yasaklarla bogusursun, engellerle doluyum...
Çözmeye çalışma sakın, seninle karışır iyice kördüğüm olurum...
Anlama beni, ben kendimi anlarım, ben böyle mutluyum...
Aşkı yaşatmamı isteme asla,
Ben aşka yıllardır inanmıyorum...
Güveniyosan kendine inandır beni aşkın varlıgına...
Sonucunda öyle bi aşk yaşatırım ki, vazgeçemezsin, tutkun olurum...
Yıkabilirsen duvarlarımı, sakın bırakma beni,
Tüm tutkularım ve gücümün arkasında,
Hala minik bir çocugum,
Büyütemezsen kaybolurum....


TAGORA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder