21 Temmuz 2011 Perşembe

SEVGİLİM BİR GÜNÜN

e.min 19.bölüm alıntıdır.


Asansör geliyor, biniyorlar birlikte. Yüzlerdeki gülümseme aşağıda kalmış... o dar alanda yakınlıkları... yalnızlıkları... yoruyor gibi onları... Yormakdan ziyade belki... bu kabindeki kısılmışlık hissi, farketmeye zorluyor onları, son saatlerdeki birlikteliklerine ait her bir anın ardında algılanan başka şeyleri. Fiziki bu kapalılık çepeçevre alıyor bütün bunları onlarla içeri. Asi huzursuz... neler oluyor ona böyle. Ne kadar ikna etmeye çalışsada kendini olağan şeyler yaşıyor Demir’le diye... mani olamıyor ‘O’nu hissetmesine. İlgisi aldı götürdü Asi’yi bambaşka yerlere... Demir onun yanıbaşında... inanılmaz geliyor ama bu oluyor işte. Hiç bakmıyor bile Demir şimdi kendisine, gözleri dimdik yerde... ama görüyor yine de Asi’yi... konuşuyor gibi kendisiyle. Bunu nasıl hissediyor olabilir... bırak... bırak kendini ve bak onun gözlerine... doğru mu hissettiklerin, gör kendi gözlerinle...

Demir’in gözleri sabit bir şekilde kapının üzerinde kaydığı metalde. Bakmaya cesaret edemiyor başka bir yere... ona hele... çünkü baksa biliyor ki ‘Senin adın Asi’ diyecek gözleri... ‘Dudaklarında öyle korkarım ki... tek bir öpücüktü ama öyle bir yazmışsın ki bana kendini... daha fazlasını istiyorum. Orada kalamam... Tersi olması gerekmesine rağmen sende hissetmiyor musun böyle?.. Bir hareketlenme farkediyor Asi’de... çevirmiş gözlerini ona bakıyor dikkatlice.





SEVGİLİM, BİR GÜNÜN

Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor

Ben seni düşünüyorum seni
Hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi
Kalbim diyorum kalbim
Daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi
Aşkı anılar besliyor düşler kadar
Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır
Sevgi eskidikçe sevgi.


 Günümüz ekmeğimiz, türkümüz
Çoluğumuz çocuğumuz
Binalar yan yana yükselip gidiyor
Vapurların ağzı köpük içinde
Uzaklarda ne kapılar açılıyor
Trenin biri bir istasyona varıyor
Ordan çıkıyor biri.

Her şey biliyor her şey
Sen biliyor musun bakalım
Seni nice sevdiğimi?
Üstüne titrrediğimi?

Geldiğimi?
Gittiğimi?

Hadi!


Cemal SÜREYA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder