e.min 2.bölüm alıntıdır.
Demir... Asi’nin yağmur duasına... gürleyerek geliyor hayatına... her seferinde Asi’yi durultan bir ‘merhaba’
Atını yeni getirtmiş... nefesini açayım demiş... belli ki Asi’nin duasına karşılık, bu topraklara uğur... bereket gelmiş... gökten altın yağsa sevinilmez böyle coşkuyla... ne kadar da bağlı Asi toprağına..
Üstlerinden akıp gidiyor yağmur... bu ıslaklıkla hatırlanan bir başka yaşanmışlık akıyor Asi’nin ruhundan... benzer bir ıslaklıkta can bulan. Daha teşekkür etmedi... edemedi... fırsatı olmadı onun estirdiği fırtınayla boğuşmaktan.
-Hani beni kurtarmıştınız ya... sudan... boğulmaktan... fırsat bulamamıştım... teşekkür ederim.
Demir sessiz... seyrediyor onu... “Haberin var mı aslında suyun sana ne kadar yakıştığından... benim yerime sana dokunan yağmurla sevişirken, ne kadar güzel olduğundan... nasıl isterdim o damlalar olmayı saçlarından yüzünden akan, boynunu bulan... ... ...aşağılara kayan. Benim olacaksın... Güneşimsin bu topraklarda bulduğum... Bırakmam seni... Benim olduğunda... işte o zaman... asıl o zaman tadacaksın yağmurda ıslanmayı... Güneş yağmurlayken nasıl rengarenk kuşaklanırsa yaşam, kuşatacağım seni öyle... rengarenk ve sırılsıklam.
funda2
BİR ŞEY VAR ARAMIZDA
Bir şey var aramızda
Senin bakışından belli
Benim yanan yüzümden
Dalıveriyoruz arada bir
İkimizde aynı şeyi düşünüyoruz belki
Gülüşerek başlıyoruz söze
Bir şey var aramızda
Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek
Fakat ne kadar saklasak nafile
Bir şey var aramızda
Senin gözlerinde ışıldıyor
Benim dilimin ucunda.
"
Nahit Ulvi Akgün
Senin bakışından belli
Benim yanan yüzümden
Dalıveriyoruz arada bir
İkimizde aynı şeyi düşünüyoruz belki
Gülüşerek başlıyoruz söze
Bir şey var aramızda
Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek
Fakat ne kadar saklasak nafile
Bir şey var aramızda
Senin gözlerinde ışıldıyor
Benim dilimin ucunda.
"
Nahit Ulvi Akgün
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder