e.min 8.bölüm alıntıdır.
Danslar iki kişiliktir ama o dans öyle değildi Demir için... birdiler o dansın pek çok figüründe... Bu akşamki dokunmuşluğun aksine... dolu doluydu Demir Asi’yle... bedeninde... omuzuna tutanan ellerinde... gözlerinde.. bütününde
usayken
Müsade etmiyor Demir, yol vermiyor geçsin... önce kendiyle set koyuyor önüne... ardından uzanıyor, tutuyor... yada tutunuyor mu demeliyim, Asi’ye. Ufacıklığın içine sığan bir kıymetin... bir sözün peşinde. Asi’nin gözleri kaçıyor bu seferde... Demir takip ediyor onu sözleriyle... “Hiç rahat değilim anlamıyor musun?”... Neden anlamıyor Asi onu...
Bir tek Demir, bir tek onun dikkati başka bir yerde... Asi’yi seyrediyor. Geriye doğru taranmış, sabitlenmiş saçların açıkta bıraktığı boyna al beyaz öpücükler konduruyor... bu akşam kendini toplamak, huzur bulmak için uzandığı saçları Asi’nin beline kadar uzanıyor.... beline mi yönelsin... saçlarına mı... bu kızı bu kadar safça arzulamak nasıl bir şey oluyor... hayallerinde bile onu ürkütmekten korkuyor... ama Asi’nin onu karıştırdığı gibi oda Asi’yi karıştırmak istiyor... bunu delice istiyor... bu karışmışlıkta Asi’nin utanacak olacağını da biliyor. O utanmışlık anına ulaşmak mümkün olacak mı Demir için... bu hayale dört elle sarılıyor.
gözleri kaygılı... soru işaretleri dolu... gözgöze geldiklerinde aralarında açılan o geçide Asi bir set çekmiş... onu içeri bırakmıyor... her şey... her şey... hatta gözlerinde göremediği o ateş bile bir işaret... Asi’si göz göre göre kaçıyor... Bir tahminde bulunmasını istiyor Asi... bakalım Demir onu ne kadar iyi tanıyor... yoksa sürprizleri mi seviyor. Harbice cevap geliyor... “Pek sayılmaz...” Demir herşeye karşı hazırlıklı olmayı seviyor. Ama hayatındaki hiç bir şey Asi’ye hazırlayamadı onu... onun sürprizini tahmin etmeye çalışsa dahi... yüreği aklına gelenleri kabul edemiyor...
Gittin İçimde Kaldı Ayrılık Gittin Ayrılırken buz tutmuş bıyıktı gözlerin Kaçamak ellerimiz komutsuz sallandı Dudaklarımızda sıradan sözcükler Vedalaşmayı bile beceremedik Son bir bakış kaldı arkanda Kalabalığa karışan Her şey düzmece bir dinginliğe gömüldü Gittin. İçimde Yığınlarca kitap kaldı uçuşan Sözcükler beynimin köşelerinden Çıkıp korkuttular gecelerimi Peşimden geldi gölgeler Aynalara bakamaz oldum Hiçbir oyun avutmadı beni Yaşamıma sığmayan bir şey kaldı İçimde. Kaldı Yeni bir kent işkenceye hazır Ödeşemedim gittiğin mevsimlerle Belleğimi silkeleyip anılardan Tik tak çaldın uzun zaman Alışamadım yarımlığa Düşlerimde intihar tutkuları Sırtımda hançerinin oyduğu boşluk Kaldı. Ayrılık Çoğalarak giriyor günlerime Senden başka kim bilebilir Geçmişin dökümünü yaptığımı Ağır ağır pulsara dönüşürken güneşler Sonbahar hüznüne benziyor pencerede Artık konuk beklemeyen gözlerim Sayfalar da bitti ışık da her yanı kapladı Ayrılık.
A Kadir Bilgin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder