8 Mayıs 2011 Pazar

GİTTİN İÇİMDE KALDI AYRILIK

e.min 8.bölüm alıntıdır.

Danslar iki kişiliktir ama o dans öyle değildi Demir için... birdiler o dansın pek çok figüründe... Bu akşamki dokunmuşluğun aksine... dolu doluydu Demir Asi’yle... bedeninde... omuzuna tutanan ellerinde... gözlerinde.. bütününde

usayken



Müsade etmiyor Demir, yol vermiyor geçsin... önce kendiyle set koyuyor önüne... ardından uzanıyor, tutuyor... yada tutunuyor mu demeliyim, Asi’ye. Ufacıklığın içine sığan bir kıymetin... bir sözün peşinde. Asi’nin gözleri kaçıyor bu seferde... Demir takip ediyor onu sözleriyle... “Hiç rahat değilim anlamıyor musun?”... Neden anlamıyor Asi onu...



 Bir tek Demir, bir tek onun dikkati başka bir yerde... Asi’yi seyrediyor. Geriye doğru taranmış, sabitlenmiş saçların açıkta bıraktığı boyna al beyaz öpücükler konduruyor...  bu akşam kendini toplamak, huzur bulmak için uzandığı saçları Asi’nin beline kadar uzanıyor.... beline mi yönelsin... saçlarına mı... bu kızı bu kadar safça arzulamak nasıl bir şey oluyor... hayallerinde bile onu ürkütmekten korkuyor... ama Asi’nin onu karıştırdığı gibi oda Asi’yi karıştırmak istiyor... bunu delice istiyor... bu karışmışlıkta Asi’nin utanacak olacağını da biliyor. O utanmışlık anına ulaşmak  mümkün olacak mı Demir için... bu hayale dört elle sarılıyor.

gözleri kaygılı... soru işaretleri dolu... gözgöze geldiklerinde aralarında açılan o geçide Asi bir set çekmiş... onu içeri bırakmıyor... her şey... her şey... hatta gözlerinde göremediği o ateş bile bir işaret... Asi’si göz göre göre kaçıyor... Bir tahminde bulunmasını istiyor Asi... bakalım Demir onu ne kadar iyi tanıyor... yoksa sürprizleri mi seviyor. Harbice cevap geliyor... “Pek sayılmaz...” Demir herşeye karşı hazırlıklı olmayı seviyor. Ama hayatındaki hiç bir şey Asi’ye hazırlayamadı onu... onun sürprizini tahmin etmeye çalışsa dahi... yüreği aklına gelenleri kabul edemiyor...



Gittin İçimde Kaldı Ayrılık 
Gittin 
Ayrılırken buz tutmuş bıyıktı gözlerin 
Kaçamak ellerimiz komutsuz sallandı 
Dudaklarımızda sıradan sözcükler 
Vedalaşmayı bile beceremedik 
Son bir bakış kaldı arkanda 
Kalabalığa karışan 
Her şey düzmece bir dinginliğe gömüldü 
Gittin. 

İçimde 
Yığınlarca kitap kaldı uçuşan 
Sözcükler beynimin köşelerinden 
Çıkıp korkuttular gecelerimi 
Peşimden geldi gölgeler 
Aynalara bakamaz oldum 
Hiçbir oyun avutmadı beni 
Yaşamıma sığmayan bir şey kaldı 
İçimde. 

Kaldı 
Yeni bir kent işkenceye hazır 
Ödeşemedim gittiğin mevsimlerle 
Belleğimi silkeleyip anılardan 
Tik tak çaldın uzun zaman 
Alışamadım yarımlığa 
Düşlerimde intihar tutkuları 
Sırtımda hançerinin oyduğu boşluk 
Kaldı. 

Ayrılık 
Çoğalarak giriyor günlerime 
Senden başka kim bilebilir 
Geçmişin dökümünü yaptığımı 
Ağır ağır pulsara dönüşürken güneşler 
Sonbahar hüznüne benziyor pencerede 
Artık konuk beklemeyen gözlerim 
Sayfalar da bitti ışık da her yanı kapladı 
Ayrılık.

A Kadir Bilgin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder